PULSUZ DAMGASIZ MEKTUPLAR;
ben
Keske
Takipteyim
Eskiden, cok eskiden
YAZ BANA

24.11.08
yagmur


"ister gaudi örtsün üzerini ister mimar sinan, toprak kokusu her yerde aynı" demiştim. barcelona'ya yağmur yağıyordu, yalnızdım, kalacak yerim yoktu, yorgundum, bir şişe şarap vardı elimde, arc de triomf bana bakıyordu ben ona.. vakit geç değildi henüz, eğri ışıklı herhangi bir akşamüstü.. ankara dün toprak kokuyordu, arka bahçemdeki çam ağacı bana bakıyordu ben ona, ağaç buradaydı ben yoktum, oradaydım.. çantamın olduğu yerde, tam da orada..



12:09 PM
18.11.08
kan

bunu anlatabileceğimi sanmıyorum
sarhosum ve acıyorum!
acıyorum!
içim acıyor!
kanıyorum ve kanıksıyorum
kanamaktan türemiş olmalı bu
kanadım pıhtılaştım kabuk bağladım ve kanıksadım
nerdesin?
soğuk mu?



10:48 PM
17.11.08
şipşak

çok afilli bi fotoğraf makinası almış babam, aslında iki tane almış, bir de önceden vardı etti üç. en güzelini kendime aldım, bi alt modeli abime verdim eskisini gülaycığım ve muzafferciğim paylaşsınlar. bence doğru bir dağılım oldu.. hiyerarşi böyle bi şey işte...

neyse benim makinam başta da belirttiğim gibi çok afilli, kurban olduğum rabbim neler yaratıyor, anlatıyım siz de şaşırın;

şimdi bu aletin "smile" diye bi modu var, açıyorsunuz ve karşınıza koyuyorsunuz, güldüğünüz vakit kendisi hop diye çekiveriyor fotoğrafı! ay şaka gibi hala şaşkınım.. bundan oyun yarattık biz babacığımlan, şöyle ki; açıp koyuyoruz karşımıza, bir gülmek geliyor insanın içine, amaç gülmemece ya, gülünce yakalıyor hınzır.. sonra sayıyoruz kim daha çok yakalanmış, kaybeden kahve yapıyor efendime söyleyeyim meyve soyuyor filan.. bir nevi kılıç, abimle oynardık eskiden kaybeden bakkala giderdi..

böyle işte.


10:39 PM
13.11.08
zaman


en sevdiğim hayali kahraman parmaklarını birbirine değdirince zamanı durduran o kız! adı neydi hatırlamıyorum, mühim de değil, seviyorum onu, bi şans verseler bi günlüğüne o olmak isterim, bi gün de değil, bugün! çok ihtiyacım var zamana! şimdi boş boş evinde oturan ve canı sıkılan insanlardan birer saniye alsam bir ömür eder, benim istediğim 3 saat, çok şey değil, verin daa olmaz mı?

oynatmama ramak kaldı, vallahi bak!


12:22 AM
11.11.08
pinhani

pinhani diyorum, ne güzel ne hoş diyorum.
sıkılmadım dinlemekten, '06 temmuz ortasıydı o gün bugündür dinliyorum bilfiil.
vaktiyle ayça şen yazmıştı pinhani hakkında, sinan(solist) demiş ki "şarkıların hepsini manitaya yaptım" demiş.
o noktada tav olmuştum zaten.

iyi gidiyor böyle akşamlarda.

tavsiyemdir; uzun zamandır dinlemediyseniz dinleyiniz, gülümsemezseniz paranızı iade edicem.

öperim.



8:53 PM
2.11.08
evet

deliriciim!!!

anne ve baba tağızade bu pazar gününde, ankara gri iken, izmirin güneşli gökyüzü altında çiftlikte keyif çatmaktalar.. (ben deniz ise ders çalışıyorum) sevgili gülaycığımın şu sözü kulaklarımdan gider mi bilmiyorum "muzaffer yazlığa gitseydik denize girerdik de mi?"

-------------
Açık Mektup

TC Emekli Sandığı Genel Müdürlüğüne;

24 yaşına geldim, 25'e az kaldı bugünlere gelebilmek için gösterdiğim çabanın maddi bir getirisi olmadı öncelikle bunu belirtmek isterim. İzmir'den kalkıp geldiğim Ankara şehrinin her şeyine alıştım da bu gri soğuk havasına alışamadım, üşüyorum, boğuluyorum, sıkılıyorum ve daha nicesi. tüm bu can sıkıcı hislerin arasında benden beklenen sorumlulukları yerine getiremiyorum takdir edersiniz ki. Tabi bu istek meselesi, istemiyorum, istemeyince olmuyor. Uzun lafın kısası, kanunun öngördüğü hizmet yılını doldurmadım, emekli olmak istiyorum. Re'sen ve yaş haddinden olmasa da malulen emekli olabileceğim kanısındayım.

Gereğinin yapılmasını arz ederim.


3:52 PM